Jon Oliva yoluna devam ediyor. 2008 yılında Global warning adında albümünü yayınlamıştır. Albüm 2007’de kaydedilmesine rağmen 2008 yılında çıkmıştır. 2008’in mart ayında MRC radyosunda en iyi 11 şarkı arasına girmiştir. Jon Oliva hatırlarsınız bundan önce kardeşi criss oliva varken savatage’de mükemmel işler çıkarmıştır.Albümde bazı parçalarda criss oliva’ın katkısı vardır.
You Never know şarkısının tamamı criss’e aittir. Beform I Hang şarkısında da criss’in katkısı vardı. O şarkıda nakaratları jon halletmiş bazı bölümleri criss halletmiştir. Bazı bölümlerde diye bahsettiğim kısım şarkı terörist ile ilgili olduğu için teröristin düşünmeye başladığı bölümler criss’in işiydi diye anlatıyor jon oliva.
Fight for the Rock gibi önemli bir albüme imza atmışlardır. Bunları bir kenara atarak Global warning albümüne geçelim.
Genellikle savatage şarkılarında her zaman bir hikayeyle ve esinlenmeyle karşılaşırız. Jon’un Gutter Ballet şarkısını aniden yazmamıştır. Bir şeyden ilham almıştır. Bu da Toronto’da izlediği 1986 müzikali The Phantom of the Opera idi. Bu albümde de bir şeyden ilham almışır. Bir gün küresel ısınma üzerine belgesel izliyormuş,aniden aklına bu gelmiş. Hayat ,ölüm,savaşlar,küresel sorunlar savatage’in efsane ismi albümde önemli konulara değinmiştir.
Albümde ilk üç şarkıda savaşlar için harcanan para yüzünden dünyanın ne hale geldiği gibi konular var.
Albümde hayatla ilgili ders çıkaracağımız sözler var. Özellikle Someone şarkısında bunu açıkça görmekteyiz.Hepimiz insanız,o gitceğimiz yer belli bir gerçek vardır ki o da bir gün öleceğimizdir. Afrika’da,Türkiye’de ya da herhangi bir yerde nerede olduğun fark etmez.Hepimiz doğarız yaşarız,ölürüz Hepimiz ruhlarız ve yaşam sonsuza kadar devam edecek. Şarkı müzikal olarakda harikadır.
Global warning gibi önemli şarkıya tanıklık ediyoruz. Bu şarkıda tam bir enstürüman çılgınlığı var. O soloları duyduğunuzda içiniz rahatlar. Şarkı,Dünyadaki küresel tehlikeye karşı gönderme yapar. Dünyanın ısısının arttığı,buzulların eridiği bir dünyaya doğru gidiyoruz. Kendi ülkemizden de örnekler verebiliriz. Neden ülkemizde az yağmur yağıyor,barajlar neden kuru kalıyor. İşte bunlara bütün cevap bu şarkıdadır.
Demiştik ilk üç şarkıda savaşlar için harcanan para yüzünden dünyanın ne hale geldiğinden söz edilmişti,işte o şarkıya geldik. Yalanlarla kandırılan insanlar sonunda yoksulluğa terk edildi. Elinde hiçbirşey olmadan buralardan göçecekler. Evet savaşlar için para harcanır,ama bu paralar nereye gider orayı konuşmak gerekir.
Kendi çıkarlarına kullanırlar. Kazanıyımda ne de olsa kar ediyim düşüncesi vardır.
Adding the cost,İşte vurucu ve etkileyici bir parça daha. Jon Oliva vokalde adeta parçalamış geçmiş. Matt Laporte’de gitarda döktürmüş. Milyon dolarlar,harcanan paralar ve yapılan yatırımlar. Ama sonuç hüsrandır. İnsanlığın sonunu getirmiştir. İnsanları kandırmışlardır. Böylece insanlar açlıktan ve hastalıktan ölmüşlerdir. İnsanların yaşamları israf edilmiştir. O savaşa sebep olan silahlar,insanların sonunu hazırlamıştır.Bu şarkıda sanki biraz thrash etkisi var.Özellikle testament vokali chuck billy’e andırıyor.
Before I hang,Bu şarkının girişini nedense seviyorum. Eğlenceli bir giriş vardır. Ama sonradan jon şarkıda agresifleşir. Bu da şarkının yapısından olsa gerek. Şarkının lirikleride çok etkileyicidir. Şarkının içinde m16’ gibi el bombasından söz edilmiştir. Çok iyi görünmüyor hiçbirşey ,vücutlar şarap gibi kokuyor. Bu da herhalde bombanın verdiği zarar olsa gerek. Jon terör,savaş,ölüm gibi konulardan bahsetmişti demiştik,bu şarkıyı bir terörist hakkında yazmıştır. Açıklamalarından onu anlıyoruz.
Firefly,Şarkı mükemmel girişleriyle dikkat çekmektedir. Şarkının konusu yine savaş ile ilgilidir. Savaş alanlarında tek bir gerçek vardır o da ölümün kokusudur. Ölümden kaçamazsın ya ölürsün ya öldürürsün. Başka şansınız yoktur. Kaçamazsanız,köşeye sıkışırsınız. Sadece özgürlüğünüz için mücadelenizi verirsiniz. Bu da savaşa karşı direndiğinizin bir göstergesidir.Bir gece soğuğunda titrersiniz ve korkarsınız. İşte o gece ölüm başınızın ucundadır.
Master,Bu şarkıyı nedense o kadar ısınamadım. Hatırlarsanız ölüm,hayal,hayat konularını anlatır demiştik. İşte o şarkılardan biridir. Sizi izleyen birini düşünün ,her zaman sizin yanınızda ama siz göremiyorsunuz. İşte bu şarkıda bunu anlatmaktadır. Sizi izleyen ama sizin göremediğiniz bir varlık ya da görünmeyen bir şeyi anlatmaktadır. Gerektiğinde sizle alay edecek,gerektiğinde sizi kontrol edecek. İnsanın kafasında bir şey oluşturuyor.Bu şarkı günümüzde bilgisayarın her şeyin yerini aldığını gösterir. Hani Bilgisayarla nerde olduğun bile keşfedilir ya bu şarkı onu anlatır. Jon röportajlarında böyle söylemektedir. Evet gerçekten çok hassas bir konu. Bilgisayarla hayatımıza girdikten sonra gerçekten her şey çok farklı oldu. Yararından çok bence zararı vardır. İnsanlar kendilerini unutmuşlardır. Jon’da burada güzel bir gönderme yapıyor.
The Ride , İnsanın içini rahatlatan klasik gitar ritimleriyle şarkımız halini alıyor. Bu şarkıda hangi yola gideceğimiz ve neyi seçeceğimiz anlatılmaktadır. Jon’un bu şarkıdaki performansını nedense çok beğendim.O Klasik gitarlara ne demeli sadece harikayla yetinmek zorundayım. Şarkının yapımında J.on Oliva, LaPorte,Kinder, Rothney gibi kişilerin katkısı vardır.
O to G, En şarkı olmasına rağmen insanın her zaman dinleyeceği şarkılardan biri olabilir. Bu da aynı the ride şarkısı gibi insanın içini rahatlatıyor. Bu şarkı Jon’un açıklamasına göre süper g’ye adanmıştır. Süper g kim diye sorarsanız grubun yardımcı yapıcısıdır. Bu şarkıda ölüm ve yaşam kavramları yer almaktadır. Bu şarkıyı çok sevdiği arkadaşına adamıştır. Şarkının ritimleri bir veda’yı andırır. Cennet onu bekliyor. İnanın arkadaşı öldüğünde jon’un hayatını çok etkilemiştir.
Walk upon the water, Şarkı Ölü mü dirimi olduğunuzu bilemediğiniz bir rüya hakkında. Rüyalar genellikle korkunç olur. Yaşam gerçekten bir oyundur. Hepimiz bu yaşamın etrafında dolanıyoruz. Hayatta karşılaştığımız oyunların hepsi gerçektir. Dünya garip bir yerdir ve sonsuzdur bazen kendinizi boşlukta hissedebilirsiniz. İşte bu şarkı buna işarettir. Yaşadığımız hayatın sorgulanmasıyla ilgilidir. Jon Oliva yine olağanüstü performanslarından birini sergilemiştir. Şarkının başları jon oliva’ın o mükemmel sesi ile açılıyor. Şarkının başlarında bir sessizlik hakim,şarkı biraz ilerleyince sessizlikde bozuluyor. Şarkının yapımında Jon oliva’ın katkısı tartışılmaz. Jon Oliva enstürümandaki ustalığını da bizlere şarkıda gösteriyor.
Stories, Bu şarkıda jon hızlı vokalleriyle dikkat çekiyor. Şarkı başlangıçta hızlı davul ataklarıyla başlıyor. Jon önceden yaptığı açıklamalarda bu parça ve no more Saturdays gibi parçaların criss oliva’ın müziğini içerdiğini söylemiştir. Yine hayatı sorgulayan bir şarkı. Şarkı Kader,Cehenem,yaşam ,gerçekler arasında geçmektedir. Hikayeler bazen acıdır. Kıyamet gününde bizleri neler bekliyor. Bu önemli soruların cevabı bu şarkıda saklı. Şarkının başları biraz sanki testament’i andırıyor.
Open your eyes, Jon oliva her yönüyle sağlam bir müzisyendir. Bunu bu şarkısında da gösteriyor.Jon’un o mükemmel sesi üzerimizde büyük bir iz bırakıyor. Şahsen ben şarkıdan hiç sıkılmadım. Albümdeki önemli ballad’lardan biridir. Kulağa bir veda şarkısı gibi geliyor.Şarkının isminden anlaşılacağı gibi bu şarkıda hayatla ilgili önemli şeyler anlatılıyor. Gözlerini aç,neye karşı gözlerimizi açacağız . Yaşadığımız hayata karşı ,yapılanlara karşı. Uyanmanın vakti geldi diye gönderme yapıyor.
You never know, Thrash metal gruplarını andıran bir girişe tanıklık ediyoruz. Şarkı,mükemmel sololar barındırmaktadır. Bu şarkıda Jon’un vokali nefret doludur.Sanki Bir şeylere karşı isyan ediyor gibi. Bütün nefretini bu şarkıda kusuyor. Vokallerden de bunu anlayabilirsiniz. Jon Oliva bu şarkıda da hayatın sorgulayıcı yönlerini bize anlatıyor. Yalanlar,nefretler, gizli yaşamlar,Acılar,Cehenemin kapıları ve hayatın acı yönlerini bizlere bu şarkıda gösteriyor. Kısaca bu şarkı hayatta herkesin düşündüğü şeyleri anlatmaktadır.
Hazırlayan :Cem Kurtuluş
Tractor / Tractor (1972)
1 yıl önce
0 Reply to "Jon Oliva's Pain- Global Warning (2008)"
Leave a Comment