Destiny albümü Saxon grubunun 1988 yılında çıkan albümüdür. Emi firmasından çıkan son albümdür. Prodüktörlüğün Stephan Galfas üstlenmiştir. Şarkı 44 küsür dakikadan oluşmaktadır. Heavy metal tarihinde önemli bir konumdadır. Saxon’ı şöyle tanımlarsak eminim daha iyi olacaktır. Efsane albümlere imza atmasına rağmen hep arka planda kalmıştır. Saxon’un Türkiyedeki konumuna gelirsek ,Saxon Türkiye’de fazla tanınmamıştır.


Parça Listesi
1. "Ride Like the Wind" (C. Cross) (Christopher Cross cover) – 4:28
2. "Where the Lightning Strikes" (Byford/Quinn/Oliver) – 4:19
3. "I Can't Wait Anymore" (Byford/Quinn/Oliver) – 4:24
4. "Calm Before the Storm" (Byford/Quinn/Oliver) – 3:46
5. "S.O.S." (Byford/Quinn/Oliver) – 6:02
6. "Song for Emma" (Byford/Galfas) – 4:45
7. "For Whom the Bell Tolls" (Byford/Quinn/Johnson) – 3:54
8. "We Are Strong" (Byford/Quinn) – 3:55
9. "Jericho Siren" (Byford/Quinn/Johnson) – 3:36
10. "Red Alert" (Byford/Quinn/Johnson) – 4:34


Değeri hatta hiç bilinmemiştir. İnsanların bildiği tek grup vardı o da ingiltere’den çıkan Iron maiden idi. Saxon’u dinlemeye başlarken hiç şüphesiz biff’in sesi beni çok etkilemişti. Saxon’un ilk dinlediğim albümü Dogs Of War’dır. Ondan sonra bu albümü dinlemiştim. Eminim ki bu albümü dinlemeyen çok şey kaçıracaktır. Zamanında Saxon’a bazı heavy metal grubuna yapıldığı gibi suçlamalar yapıldı. Saxon Türkleri sevmiyor,Türklerden nefret ediyor yakıştırmaları yapılmıştı. Aynı iftirayı medya seneler önce Manowar grubuna atmıştı. Manowar grubuna,Manowar,Türkleri sevmiyor Türklerin barbar olduğunu düşünüyorlar diye söylemler ortaya atılmıştı. Hepsi medyanın uydurmasıydı. Türkiye’ye geldiklerinde grup rezil bir seyirci tablosuyla karşılaşmıştı. 150 kişi mi ne bilet almıştı,bu da Saxon’a ne kadar değer verdiklerinin göstergesidir. Değer veren kısım varsa o da bilinçli dinleyicilerdir.

Ride Like the wind, Şarkı davul tonlarıyla başlıyor. Şarkıyı dinlerken uzun yolda motor sürmeyi düşleyin,o zaman kendinizi daha iyi hissedeceksiniz. Zaten şarkıda insanı motor sürmeye teşvik ediyor. So I'll ride like the wind,Ride like the wind bu nakaratlar ise aslında her şeyin özeti sayılabilir. Biff vokaliyle adeta bizi mest ediyor. Biff sanki bize vokal oyunu yapıyor özellikle şarkının bir kısmında ‘’ Ride diye çığlık atar gibi yapması biff’in nasıl bir vokal olduğunun kanıtıdır. Davul tonlarıyla birlikte kendimizi adeta bir motorun üstünde hayal ediyoruz,sanki yolculuğa çıkarmış gibi şarkıyı söylüyoruz.

Where The Lighting Strikes, Kuvvetli bas tonlarıyla şarkımıza giriyoruz. Bas tonlarından kısa süreli sololara geçiyoruz, sonra,biff paşamız sessizlik içinde şarkının içine giriyor. Şarkının bazı bölümlerinde ise back vokal yapılıyor yani biff adeta tek başına değilde arkadan destek olarak şarkıyı söylüyor. En sevdiğim kısım ise oooo kısmıdır.

I Cant Wait Antmore, İnsanı rahatlatacak ve huzura kavuşturacak bir şarkı. Genellikle böyle şarkıları hardrock gruplarında görürüz. Ama şarkının gidişatı o kadar güzel ki anlatılmasına gerek yok. Yalanlara düşen bir aptalı anlatmaktadır. Ayrıca şarkının başında gelen klavye ve davul tonları insanı ayrı bir havaya sokuyor. Gerçek müzik kalitesi budur dedirtiyor. Aralarda geçen sololar ise insanı gerçekten etkiliyor. En etkileyici kısım ise I Cant Wait Anymore diye şarkının bu nakaratlarını tekrarlamasıdır.

Calm Before The Storm, Şarkı yine kuvvetli bass tonlarıyla başlıyor ,sonra bass gitarı hızlı davul tonları takip ediyor. Biff’in inceltilmiş sesi şarkıya ortak olunca mükemmel bir şarkı ortaya çıkıyor. Şarkının en sevdiğim kısmı ise Biff’in We're living in the calm before the storm bu satırları söylemesidir. Şarkının sözlerine değinmek gerekirse şarkının sözlerinde babasının çalışan bir işçi olduğunu yokluklara karşı mücadele ettiğini ve kendini çocuğuna adadığını anlatmaktadır.

S.O.S,Sessizliğin içinde şarkımıza giriyoruz. Şarkıya girerken rüzgar seslerini duyuyoruz,şarkı daha başlarında neyi anlatacağının haberini bizlere veriyor.Bir denizcinin hikayesi de diyebiliriz buna. Şarkıyı dinlerken adeta enerji alıyoruz. Şarkı bizi kendine çekiyor. Şarkının ortalarına doğru biff’den ilginç bir ses geliyor,bu da nasıl bir vokal olduğunun göstergesidir. Eminim ki bu şarkıyı mitolojiden etkilenerek yazmışlardır.

Biff böyle sözler üzerinde durmasını çok seviyor. Bilirsiniz ki zamanında da haçlı seferleriyle ilgili şarkı yapmıştı. Tarihi konular ve mitoloji konularına çok önem veriyor.Biff şarkıda olağanüstü vokal performansı göstermiştir. Olağanüstü performans gösterdiği kısımlar ise bu nakaratlardır. . s.o.s,We're sinking fast,You better get to the boats,S. s.o.s.,The captain cried,For god sakes save your souls. Bu sözler ise her şeyin özetidir.

Song For Emma, Şarkı çok sessiz bir girişe sahip. Biff şarkıya girmeden gitarın tonlarını duyuyoruz sonra davul tonları adeta bizi harekete geçiriyor. Biff’in şarkıyı söyleyişi uzaklara bir sesleniş,bir yalvarış gibi. Emma kim bilmiyorum,ama anlaşılan çok özel biri. Şarkının sözlerinde Emma için yapıldığını emma’nın acılara dayanamayacağını kalbinin kurbanı olduğunu ,çok yalnız olduğunu anlatmaktadır.Bu şarkı Biff’in sakin vokaliyle, Davul vuruşlarıyla,gitar tonlarıyla adete bir klasiktir.

For Whom The Bell Tolls, Başlardaki bass gitar sesleri insanın kulağına çok kuvvetli bir şekilde geliyor,tabi sonra da davul vuruşları. İnsanların barış için bağırdığı bir yer düşünün ve orda iç karışıklıklar oluyor. Şöyle düşünelim Amerika’da zenciler ve beyazlar. Orada iç karışıklıklar çıkıyor neden ırkçılık kavramı ortaya çıkıyor. Bu şarkıda da aynı tablo gözükmektedir. Doğu ve batı. İnsanlar ne için kavga eder ,niçin bölünmeler ortaya çıkar. Sonuçta bölünmeler sonucu felaketler ve gözyaşları meydana gelir. Bu şarkı özgürlüğün şarkısıdır,özgürlüğü anlatan bir şarkıdır. İnsanlar ,doğu ve batı bölümünün bölünmemesi için barış çağrıları yapmakta ve yürümektedir.

We Are Strong, Açıkçası şarkı başlarken şarkının başlarını Survivor grubunun klavye girişlerine benzettim. Gerçekten çok benziyor,insan bu kadar benzerlik olmaz diyor. Şarkının melodisi hiç bozulmuyor aynı Aor gruplarında olduğu gibi aslında duygusal bir şarkıyı anımsatıyor. Biff ise o mükemmel sesiyle şarkımıza eşlik ediyor. We are strong,We will survive diyip bitiriyorum. Şarkıdaki gitar soloları,ince klavye girişleri ve biff’in o caydırıcı sesiyle birleşince mükemmel bir şarkı ortaya çıkıyor.

Jericho Siren, Şarkının başlangıcında sanki uçak seslerini duyuyoruz. Sonra davul tonlarıyla şarkımız hızlanıyor. Şarkı bir hikayeyi anlatmaktadır. Jericho , M.Ö. 9000'lere dayandığı söylenen Kudüs'ün 20 km kuzeydoğusunda,Şeria ırmağının 8 km batısında bulunan [şuanki ismi ile Eliha] bir kenttir Jericho. Jericho Sireni ,Jericho duvarı olarak bilinir. (Wall Of Jericho] .
Jericho’nun ünü eski ahit’te joshua’nın 6.bölümünde anlatılan Yahudilerin kendi kuşatmasına dayanır. Silahlı Yahudiler,din adamları ile birlikte surların çevresinde , 7 gün boyunca 7 kez gezerek kendilerini kutsayıp duvara lanetler yağdırırlardı. Bu hareketi olabildiğince gürültülü bir şekilde bağırarak gerçekleştirirlerdi. Bu olay sonuca ulaştığında duvar yıkılır. Yahudiler bu kendi ele geçirip ilk ciddi yerleşim yerlerine sahip olmuşlardır.

Attack! They are coming with the dawn
Attack! Your city's going to fall
Jericho siren

Şu satırlar özellikle şarkının özeti sayılabilir. Ayrıca o satırlar en sevdiğim sözlerdir. Özellikle Biff’in Attack diyişi insanda bir coşku yaratıyor.

Red Alert, Başlardaki gitar sesleri sanki bir oyun gibi. Sonra davul hızlandırılmış şekilde şarkının şeklini değiştiriyor. Özellikle o gitar solosu atılırken biff’in aaa diye adeta çığlık gibi şarkıya girecek olması,bizi nasıl bir şarkının beklediğini göstermektedir. Şarkının lirikleri ise çok etkileyici olduğunu belirtmek isterim. Savaşlarda insanların ölmesi,Kırmızı tehlike sinyali,Nükleer reaktör gibi önemli konulara değinilmiştir.

Kadro

Biff Byford - vocals
Graham Oliver - guitar
Paul Quinn - guitar
Paul Johnson - bass
Nigel Durham - drums

Prodüktor: Stephan Galfas

YAZAN:Cem Kurtuluş



edit post

0 Reply to "Saxon- Destiny (1988)"